" denizin ortasında, mumyalar sofrasında"
İçssessiz onayların, benliğin gerçekliğini sezecek bir nirengi noktası olması gerekir diye düşünük olurum. Fakat senz of hümoruna kurban oldumun gerçekliğine, samimiyet muhakamesi şeklinde batırılacak iğneler yağlı deriden geçmez bir hal aldı. İkiyüzlü bir olgunun hükmünde sinsi bir şekilde unutulmamayı dileyenlerin insanlık tarihinden unutulacağını buradan bir kere daha belirtmekte sakınca duymuyorum. –komşu komşu hu
Minik çevremizde, iç hesaplarımızda ve içinde debelendiğimiz ülke gerçekliğinde hayatımızın sınırlarını nasıl çizeceğimizi, neye sinirlenip-neyle rahatlayacağımızı, kurumsal-toplumsal çürümüşlüklerin ağırlığıyla nasıl yaşayacağımızı ve bu apartman köklü ruhsuz algımızın sınırları belirsiz hacmini, vakumlu bir kaba nasıl sığdıracağımızı düşünmekten içim çekiliyor.
“Kapı aralıklarından, merdiven altına sikerim bu aşkın ızdırabını, adaletin bu mu dünya?”
Demekten utanmak istemiyorum.
Bu gerçekliğin en yorucu kısmı Allah’ın kibarlarından geliyor, bütün bu albümleri, kitapları ve duygu sekanslarını beynine sokuşturan insanın göreceli kibarlığından tali oranda cesaret bekliyorum, yoksa bütün bu düzlemin bir anlamı var mı be anam?
Bütün bu kurumsal olgunun ikinci senesi de böyle geçip gitmiş oluyor, selametle.
1 .:
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
Parça listesi:
Bohren & Der Club of Gore – On Demon Wings
Mick Karn – Serves You Rice
(grammarshy) – (winter)
Slowdive – Sing
Jessamine – Schisandra
Swans – No Words/No Thoughts