" denizin ortasında, mumyalar sofrasında"
Bazı algıların çok belirgin bir uzlaşmazlığı oluyor ki insan üstüne nasıl gitmesi gerektiğini kestiremiyor . Bir dehşet listesi ya da günlüğü yapılsa insan herhalde hepsini okuyup sindirmeye çalışırken mutsuzluktan durduğu yerde alev alabilir. İçinde yalpaladığımız ucubenin şahbazlarının diktatörlüğünde politik olarak doğruculuğun linci sadece gündelik bir düzlemin algısını şekillendirmekten çok daha fazlasını yapıyor elbet. Bu sıkışmışlığın, çaresizliğin ve soluksuzluğun katmerli tecavüzüne karşı elimizden gelenler bir şeyleri haykırmaktan ibaret, fakat bu gerçekliğin hükmüne sesini çıkartabilen, bu pespayeyiliği
kesip biçebilen 'şeylerin' sadece 'deneyim' olarak algılamasından rahatsız oluyorum.
Buradaki ufak üç beş şey sağ-tıkla-kaydetin sabit neferleri olarak bu ortam silinene kadar kalacak, ama böyle profesyönelizma şöyle konvansiyonel yazımın etiketlerinden ve elbette "samimi" formüllerinden referanslar düzemiyorum. Safi arzum bazı şeyleri sindirmekten fazlasını yapmamız gerektiği. Eskişehir'e şirketten sevgiler.
kesip biçebilen 'şeylerin' sadece 'deneyim' olarak algılamasından rahatsız oluyorum.
Buradaki ufak üç beş şey sağ-tıkla-kaydetin sabit neferleri olarak bu ortam silinene kadar kalacak, ama böyle profesyönelizma şöyle konvansiyonel yazımın etiketlerinden ve elbette "samimi" formüllerinden referanslar düzemiyorum. Safi arzum bazı şeyleri sindirmekten fazlasını yapmamız gerektiği. Eskişehir'e şirketten sevgiler.
0 .:
Subscribe to:
Post Comments (Atom)